Tükenmişlik Nedir? Tükenmişlik Hissiyle Nasıl Baş Edilir?
Tükenmişlik nedir?
İngilizce’de “staff bornout”, “job bornout” olarak bilinen, Türkçe karşılığında ise “tükenmişlik sendromu”, “meslek sendromu” olarak yer alan bu ifade ilk olarak 1974 yılında Freudenberger’in makalesi ile literatüre girmiştir. Bu makalede Freudenberger; gönüllü sağlık çalışanlarını incelemiş ve yorgunluk, işi bırakma durumlarını gözlemlemiştir.
1974’ten bugüne kadar yapılan gözlemler ve araştırmalarla tükenmişlik sendromuna sahip kişilerin; yorgunluk ve bitkinlik hissi, hayal kırıklığı, hatalar yapma, ümitsizlik, negatif ilişkiler sergileme, işe gelmeme, performans düşüklüğü belirtileri gösterdiği belirlenmiştir. Özellikle bireylerin önceleri iç yaşamlarında göstermiş olduğu bazı belirti ve durumların bir süre sonra aile ve iş yaşamına da yansıdığı ortaya çıkmıştır (Maslach ve Jackson, 1981:100).
Tükenmişlik kavramı; duygusal tükenme, duyarsızlaşma ve kişisel başarıda düşme hissi olarak 3 alt boyutta ele alınmaktadır. Detaylı olarak inceleyecek olursak:
1)Duygusal Tükenme: Kişinin yaptığı iş nedeniyle kendini yorgun, yıpranmış ve endişeli hissetmesidir. Tükenmişliğin en önemli ve içsel belirleyicisidir.
2)Duyarsızlaşma: Kişinin hizmet verdiği bireylere karşın duygudan yoksun, kayıtsız bir tutum sergilemesidir.
3)Kişisel Başarıda Düşme Hissi: Kişinin kendini yetersiz görmesi ve kendini olumsuz değerlendirmesidir. Bu olumsuz değerlendirmede kişi bir işi yaparken ilerleme kaydedemediğini hatta gerilediğini, harcadığı çabanın boşa gittiğini hissedebilir. Kişi de kontrol ve motivasyon kaybı görülmektedir (Sağlam Arı ve Çına Bal, 2008:133)
Tükenmişlik sendromuna bağlı bu belirtiler genellikle; iş yerinde yorucu ve yoğun tempoya maruz kalma, çalışma hayatında yaşanan adaletsizlikler ve mobbingler, kendine vakit ayıramama, plansız ve hedefsiz çalışma, herhangi bir işi yaparken destek görememe ve başarının takdir edilmemesi, çalışmanın karşılığını alamama ve buna bağlı olarak bireysel ihtiyaçları karşılayama gibi durumlarda gözlemlenmektedir.
Tükenmişlik sendromuyla nasıl baş edebiliriz?
Bu süreçte erken müdahale oldukça önemlidir. Tükenmişliğe sebep olan faktörlerin belirlenerek ortadan kaldırılması, erken dönemde semptomların tanınarak hızlı ve etkili bir şekilde müdahale edilmesi gerekmektedir.
Bu müdahale sürecinde iş yerlerinin ve çevrenin etkisi oldukça büyüktür. İşverenlerin adil ve hoşgörülü bir tutum sergilemesi, çalışana uygun imkanlar sunması; çevrenin ise kişiyi gerektiğinde desteklemesi, takdir etmesi ve yanında olması gerekmektedir.
Birey olarak da bu tükenmişlik ile baş edebilmemiz için; herhangi bir işe başlamadan işin zorluklarını bilmeli ve bunu bilerek hareket etmeli, duygusal ve fiziksel anlamda zorlanıldığında yardım almalı, iş yaşamında veya yoğun yaşam döngüsünde hobilerle ilgilenmeli ve sosyal çevreyle olan ilişkilerimizi güçlendirerek vakit geçirmeli, rutinleri değiştirerek farklılıklar yaratmalı (Örneğin; öğle arasında farklı bir yerde yemek yemek, hafta sonu tatilinde daha önce gidilmeyen bir yere gitmek ve zaman geçirmek gibi), iş esnasında veya iş sonrasında rahatlatıcı molalar vermeli (Örneğin; nefes veya gevşeme egzersizleri yapmak, meditasyona başlamak gibi) kısacası kendimizi düşünmeye ve vakit ayırmaya fırsat vermeliyiz.
Elbette bunlar her zaman kişi için yeterli gelmeyebilir. Özellikle bireysel düzeydeki müdahaleler kimi zaman zorlayıcı görünebilir. Hatta yoğun bir iş temposunda tükenmişlik hissini anlamlandırmak kolay da olmayabilir. Bunun için hem keşfedebileceğimiz hem de üstesinden gelebileceğimiz en iyi yöntem bireysel terapi almaktır.
Sağlıklı günler dileriz.
Kaynakça
Kaçmaz, N. (2011). TÜKENMİŞLİK (BURNOUT) SENDROMU. Journal of Istanbul Faculty of Medicine, 68(1), 29-32.
Arı, G. S., & Bal, E. Ç. (2008). Tükenmişlik Kavramı: Birey ve Örgütler Açısından Önemi. Yönetim Ve Ekonomi Dergisi, 15(1), 131-148.
Görsel Kaynakçası
Stres Farkındalığı ve Stres Yönetimi
Hayatımız vazgeçilmez bir parçası olan stres kimi zaman bizi harekete geçirmekte kimi zaman da bizi yormakta ve endişelendirmektedir. Strese verdiğimiz tepki kişiden kişiye farklılık göstermekte ve kişilerin bulunduğu koşullara göre değişmektedir. Yoğun ve karmaşık bir yaşam temposu, stresle mücadeleyi zorlaştırmakta ve insanlar için stres dayanılmaz hale gelebilmektedir. Bu bağlamda stres “modern toplumun hastalığı” olarak da ifade edilmektedir. Bu yoğunluk insanın tüm yaşamını etkisi altına alarak özsaygısını ve verimini azaltmaktadır (Özel, Bay Karabulut, 2018) Aşırı strese maruz kalmanın sonucunda oluşan olumsuzluklardan stres farkındalığı ve stres yönetimi ile uzaklaşılabilir. Günlük yaşam için kolaylık ve dayanıklılık katan bu 2 faktör, hem yoğun ve yorucu stresten bizi uzaklaştırmakta hem de stresle yaşamayı öğretmektedir.
Strese verdiğimiz tepki gibi stres yönetimi de kişiden kişiye değişim göstermektedir. Genellikle stresi yorgunluk, halsizlik, sinir ve kas gerginliği; sinirlilik, üzüntü, huzursuzluk, depresif hissetme, cinsel yaşamda değişiklikler ve libido azalması; öfke patlamaları, ağlama krizleri gibi daha birçok fiziksel, psikolojik ve davranışsal belirtilerle gözlemlenmektedir. Kişiyi olumsuz yönde etkileyen stres belirtilerinden kurtulmasını sağlamak ve kişinin yaşam konforunu artırmak için de öncelikle strese dair farkındalık kazandırılmalı, sonrasında stres yönetimine dair beceriler elde edilmelidir.
Stres farkındalığı için stres sahibi bir bireyin ilk olarak strese dair ne düşündüğünü, hangi durumlarda stresli hissettiğini ve bu durumlara ne tepki verdiğini, stres anında kendinde fiziksel/duygusal nasıl bir değişim içinde olduğunu keşfetmesi gerekir. Bu farkındalığın ardından kişiyi baskı altında bırakan ve hayatını zorlaştıran stres durumuyla yüzleştiği bir süreç beklemektedir.
Stres yönetimi; kişinin stres seviyesini en aza indirgediği, olumlu veya olumsuz çaba gösterdiği bir stresle baş etme yöntemidir. Bu yöntemin temel amacı kişinin sahip olduğu belirli bir duygu veya sorun odağında kişinin stresiyle baş etmesini sağlamaktadır. Fiziksel egzersizler, nefes ve gevşeme egzersizleri, uyku düzeni, dengeli ve sağlıklı beslenme stres yönetiminde kullanılan genel uygulamalardandır. Bununla birlikte ihtiyaca göre değişen ve önerilen; planlı olma, hobi edinme, öz şefkat egzersizleri, kendine zaman ayırma, “hayır” diyebilme, ertelememe, dinlenme, mükemmeliyetçi olmama gibi pek çok uygulama da stres seviyesini en aza indiren stres yönetimi becerilerini kapsamaktadır.
Kaynakça
Özel, Y., & Bay Karabulut, A. (2018). Günlük Yaşam ve Stres Yönetimi. Türkiye Sağlık Bilimleri Ve Araştırmaları Dergisi, 1(1), 48-56.
Kaba, İ. (2019). STRES, RUH SAĞLIĞI VE STRES YÖNETİMİ: GÜNCEL BİR GÖZDEN GEÇİRME. Akademik Bakış Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler Dergisi(73), 63-81.
Görsel Kaynakçası