

Bipolar Bozukluğun Yaşam Kalitesi Üzerindeki Etkileri
Kişinin erken dönemde bipolar bozukluğa sahip olduğunu öğrenmesi, kişi için çok yorucu ve stres verici bir durum oluşturmaktadır. Bipolar bozukluğa sahip olduğunu öğrendikten sonra kişi yapacağı birçok etkinlikten uzak kalarak yaşam kalitesini kötü yönde etkileyebilmektedir. Erken dönem teşhis önemli olsa dahi ne kadar erken teşhis konulursa birey ve yaşantısı bipolar bozuklukla o kadar uzun süre beraber olacaktır (Öksüz, 2011). Bireyin içinde bulunduğu yaşam şartları, atakların geçirilmesi riskini arttırabilmektedir. Bu hastalığa sahip olan bireylerin dönemler arasında yaşadıkları geçişler birbirlerini takip etmektedirler. Bu dönemlerin ortaya çıkmasındaki hızda kişinin çevresiyle etkileşimi önemlidir. Kişinin yaşadığı herhangi bir şey onu depresif ya da manik döneme sokabilir (Kara Özer, Uluşahin ve Kabakçı, 2001). Hastalığın tekrar edici özelliğinin olması bir yandan iyi bir durumdur çünkü kişinin herhangi bir döneme gireceği sıradaki yaşanılanlar bilinmektedir ve böylelikle kişinin dönemlerden daha az etkilenmesi sağlanabilmektedir. Dönemler arasında yaşanan geçişlerle birlikte hastaların yaşadığı zorluklar fazlalaşmaya başlar (Eroğlu ve Özpoyraz, 2010). Yaptıkları işlerde ki başarı oranlarında ciddi düzeylerde düşmeler gözlemlenene bilmektedir. Bu da kişinin depresif döneme girmesi için bir nedendir. Depresif dönemde olan bireyler boş zaman etkinliklerini yapmak istememektedir. Bu da kişinin sosyal açıdan kendisini geri çekmesine neden olmaktadır. Yaşam standartları azalan hasta, sosyal çevresinden de uzaklaşınca kendine bir boşlukta bulur ve intihar etme planlarında ya da girişimlerinde bulunabilir (Çörekçioğlu, 2016). Böyle durumlarda hastaların özgüvenleri yerle bir olmaktadır ve özgüven yitimi sonucunda hastalar intihar etmektedir. Yaşanan dönemlerin yanı sıra hastaların hayatını etkileyen bir diğer etken ise hastalığın tedavisi için kullanılan ilaçlardır. Kullanılan ilaçlar hastaya biyolojik olarak zarar verebilmektedir. Bu biyolojik zararların sonuçları ölümle bile sonuçlanabilmektedir (Yeloğlu ve Hocaoğlu, 2017). Hastaların ataktan sonra yirmi dört saatlik dilimde, biyokimyasal ve psikolojik olarak vücut saatleri ile uyku düzenlerinde bozulmalar meydana gelmektedir. Meydana gelen bu bozulmalar kişinin gün içerisindeki davranışlarını etkilemektedir (Sayar, Özten ve Ünsalver, 2014). Birbirini takip eden dönemler bireyi bedensel ve duygusal olarak yormaktadır. Ataklar bireyin çevresi ile olan düzenini bozmaktadır. Hastaların durağan dönemde dahi yaşam standartları düşük seviyededir (Çoban, Özkan, Medik ve Saraç, 2013). Yapılan bir araştırma sonucunda manik dönemde yapılan davranışların çevre üzerinde, kişinin bedensel aktivitelerinde ve duygusal anlamda etkileri incelenmiştir. Araştırmanın sonucunda birey üzerindeki bu etkilerin yaşam standardını düşürdüğü gözlemlenmiştir. Manik dönemde olan bireyler birinin hayatını sonlandırmaya kalkışabilir. Birçok yüksek kademeli insanı öldürmekle tehdit edebilirler (Yıldırım, 2014). Hastalığın durağan döneminde bile yaşam standartlarının düştüğü göz önüne alındığı zaman bireyin tedavi olması şarttır. İyi bir tedavi sürecinin hastaların yaşam standardını yükseltebileceği göz önünde bulundurulmalıdır (Eroğlu ve Özpoyraz, 2010).
Yazar:
Psikolog Fulya Toy
Referanslar:
Çoban, S. A., Özkan, B., Medik, K. ve Saraç, B. (2013, Ekim). Bipolar bozukluğu olan bireyler ve bakımverenlerinin yaşam kalitesi. Psikiyatri Hemşireliği Dergisi, 4.cilt (2.sayı), 61-66. doi: 10.5505/phd.2013.58070
Çörekçioğlu, S. (2016). Bipolar bozuklukta anksiyete duyarlılığı, dürtüsellik ve ilişkili etmenler. (Tıpta Uzmanlık Tezi). TC. Sağlık Bakanlığı İstanbul Bakırköy Bölgesi Kamu Hastaneleri Birliği Sağlık Bilimleri Üniversitesi, İstanbul.
Eroğlu, M., Z. ve Özpoyraz, N. (2010). Bipolar bozuklukta korucu tedavi. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar, 2.cilt (2.sayı), 206-236.
Öksüz, T. (2011). Bipolar bozukluğu olan bireylerde kişilik özellikleri ile stresle başa çıkma tutumları ilişkisinin incelenmesi ve bipolar bozukluğu olmayan bireyler ile karşılaştırılması. (Yüksek Lisans Tezi). Maltepe Üniversitesi, İstanbul.
Kara Özer, S., Uluşahin, A. ve Kabakçı, E. (2001). Bipolar hastalarda ataklar arası dönemde tedavi ve gidiş ilişkisi. Türk Psikiyatri Dergisi, 12.cilt (2.sayı), 111-120.
Sayar, G. H., Özten, E. ve Ünsalver, B., Ö. (2014). Bipolar bozuklukta kişilerarası ilişkiler ve sosyal ritim terapisinin temel ilkeleri. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar, 6.cilt (4.sayı), 438-446. doi: 10.5455/cap.20140115123942
Yeloğlu, Ç., H. ve Hocaoğlu, Ç. (2017). Önemli bir ruh sağlığı sorunu: bipolar bozukluk. Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Dergisi, 8.cilt (30.sayı), 41-54. doi: 10.17944/mkutfd.323344
Related Posts
‘Panik Atak’ Bir Tanı Mıdır?
Genel olarak ‘Panik Atak’ ve ‘Panik Bozukluk’ birbirleri ile karıştırılabiliyor...
Demografik ve İçsel Faktörlerin Trafikteki Stres Üzerindeki Etkisi
Stresin sürüş performansı üzerinde önemli bir etkisi olduğu pek çok...
Travma Sonrası Stres Bozukluğu
Tıp literatüründe travma: insan vücudunun iskelet,deri,kafatası ve benzeri...
KUSURLU GÜZELLİK: KİNTSUGİ
Bizler, ömür boyu hayatımızın her alanında mükemmelliği arıyoruz. Mükemmel olan...