Kendini Gerçekleştiren Kehanet
Pygmalion etkisi şeklinde de adlandırılabilen kendini gerçekleştiren kehanet kavramı, ilk başta herhangi bir gerçekliğe sahip olmayan bir durumun, beklentiler çerçevesinde oluşan düşüncelerle gerçekleşmesi olarak tanımlanabilmektedir (Reynolds, 2007). Başka bir ifadeyle kişi başlangıçta var olmayan bir duruma inanarak, fikirleri ve davranışlarıyla , farkında olmadan durumun var olmasını sağlar (Bilgin, 2003).
Kendini gerçekleştiren kehanet kavramı, 1948 yılında Robert Merton isimli bir sosyolog tarafından ortaya atılmıştır. Merton kendini gerçekleştiren kehaneti, herhangi bir durumun ya da şartların yanlış değerlendirmesine bağlı meydana gelen yeni davranış düzeni, yanlışın gerçekleşmesinde etkilidir şeklinde açıklamıştır (Merton, 1984). Günümüzde geçerliliği kabul edilen ve psikoloji literatüründe yer alan kendini gerçekleştiren kehanet kavramının kökenleri antik yunan mitolojisine dayanmaktadır. Kıbrıslı bir heykeltıraş olan Pygmalion, yaptığı heykelleri çok seven, onlarla konuşan ve insanlardan uzak duran biridir. Bir gün mükemmel bir kadın heykeli yapar ve ona Galetea adını verir. Heykel o kadar etkileyicidir ki Pygmalion, yapmış olduğu heykele aşık olur. Pygmalion heykeli canlıymış gibi düşünerek her şeyini Galetea ile paylaşır. Bir anlığına dahi olsa heykelin yanından ayrılmayan Pygmalion, cansız heykel tarafından aşkına karşılık bulamaz. Bu karşılıksız aşk karşısında günden güne eriyen Pygmalion’un durumuna üzülen, Aphrodite, Galetea’yı canlandırır. Pygmalion canlı kanlı karşısında duran heykelinin aşkına karşılık vermesine çok sevinir, insanlarla arasını düzeltir ve Galetea ile birlikte yaşarlar (Can, 2011). Pygmalion yapmış olduğu heykelin canlı olmasını o kadar istemiş ve bu duruma o kadar inanmıştır ki sonunda tanrıçalardan biri bu isteği yerine getirmiştir. Bir konu ya da başka birisi hakkında düşünülen düşünceler zamanla insanın zihninde beklenti oluşturur. Bu beklentilerin gerçeğe dönüşmesi için olağan dışı bir çaba sarf edilir. Zamanla ise örtük beklentiler sebebiyle gerçeğe dönüşürler. Davranış boyutunda ise, davranışa dönüşmesi beklenen inançlar, belli bir zaman sonra istendik davranışa dönüşmektedir (Çakır, 2021).
Kendini gerçekleştiren kehanet kavramı oldukça yaygın olarak işleyen bir sürece sahiptir. Aynı zamanda yargıların kalıplaşmasında ve kalıcı olmasında etkilidir. Örneğin belli bir grup içerisinde, grup üyelerinin nasıl davranmaları ve nasıl olmaları gerektiğine dair beklentilerimiz, bu süreci devreye sokmaktadır (Madran, 2012).
KAYNAKÇA
Bilgin, N. (2003). Sosyal psikoloji sözlüğü – kavramlar, yaklaşımlar. İstanbul: Bağlam Yayıncılık.
Can, Ş. (2011). Klasik Yunan Mitolojisi. Ötüken Yayınları, İstanbul, s. 120-121.
Çakır, D. (2021). Kendini gerçekleştiren kehanet: Kırmızı Saçlı Kadın. MECMUA – Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi, (6)12, 110-117.
Madran H., A., D., (2012). Temel beklenti etkisi: Kendini gerçekleştiren kehanet. Ayrımcılık: Çok boyutlu yaklaşımlar (ss. 29-41). İstanbul: Bilgi Üniversitesi Yayınları.
Merton, R. K., (1948) “The self-fulfilling prophecy”, Antioch Review, 8, s. 193-210
Reynolds, D. (2007). Restraining Golem and harnessing Pygmalion in the classroom: A laboratory study of managerial expectations and task design. Academy of Management Learning & Education, 6(4), 475–483.
Erişim Tarihi: 17.05.2022, https://tr.depositphotos.com/408739528/stock-illustration-pygmalion-galatea-living-statue-mythology.html
Related Posts
Travma Sonrası Stres Bozukluğu
Tıp literatüründe travma: insan vücudunun iskelet,deri,kafatası ve benzeri...
Duygusal Zekanın Gelişimi
Duygusal zeka kavramı Daniel Goleman’ın 1995 yılında yazdığı ‘Duygusal...
Travma Sonrası Stres Bozukluğu
Tıp literatüründe travma: insan vücudunun iskelet,deri,kafatası ve benzeri...
Antisosyal Kişilik Bozukluğu
Bireylerde kişilik bozukluğu yaşamlarının birçok alanında çevreleri ve diğer...