Sanal Ortamlar ve YalnızlıkPika
Günümüzde alışveriş yapma, toplantı yapma gibi önceden insanlarla yüz yüze yaptığımız birçok faaliyet artık sanal ortamlara taşınmış, insanların büyük bir çoğunluğu bu sanal ortamlar üzerinden iletişim kurmayı daha çok tercih eder hale gelmişlerdir.
Gün geçtikçe insanların sanal ortamlarda harcadığı zaman artmaktadır. Sanal ortamlarda harcanan zamanın artmasıyla birlikte insanların yalnız kalma oranları da artmıştır. Seki ve Kurnaz (2021) tarafından yalnızlık; bireyin beklediği düzeyde sosyal ilişki yaşamaması ve kişisel ilişkilerde yetersizliğine yönelik algıları olarak tanımlanmıştır. Eğer kişi gerçek hayatta kendini rahat bir şekilde diğer insanlara aktarmakta sorun yaşıyorsa bazı sosyal ve psikolojik ihtiyaçlarını karşılamakta da zorlanır. Bu ihtiyaçlarını karşılamak için de sanal ortamları kullanmaya çalışabilir ve eğer bir süre sonra bunda başarılı olursa bu durum ilerleyen zamanlarda internet bağımlılığa bile dönüşebilir. Çünkü kişi sanal ortamlarda her gün bir öncekinden daha fazla vakit geçirmek isteyecektir. Bunun sonucunda da kendisini yaşadığı toplumdan soyutlayacaktır (Güney, 2017).
Öğrencilerle yapılan bir çalışmada düşük yalnızlık algısına sahip olan kişilerin sosyal medya kullanarak sosyal yetkinliği artırdığını desteklemektedir. Yalnızlık algısı daha yüksek olan kişiler sosyal medya hesaplarında daha fazla paylaşım yapmaktadırlar. Yani bu kişiler kişisel bilgilerini diğer kişilerle paylaşmaya daha eğilimlidirler. Bu yolla diğer kişilerin onlarla etkileşime geçmelerini kolaylaştırmaktadırlar ve yalnızlık hissiyle başa çıkmalarında sosyal medyadan destek almış olmaktadırlar. Ayrıca bu kişilerin daha fazla paylaşım yapmalarının temel nedeni daha fazla fark edilmek istenmek ve özgüvenlerini geliştirmek de olabilir (Genel, 2021). Gençlerin çeşitli sosyal medya platformlarına üye olarak sanal ortamlarda arkadaşlık kurmaları artık daha kolay olduğu için bu gruplarda kendilerini daha kolay ifade edebilmekteler ve aynı zamanda duygularını, düşüncelerini diğer insanlarla daha kolay paylaşabilmekteler. Bu nedenle de bu sosyal medya platformlarına karşı daha olumlu tutumlara sahiptirler (Coşkun, 2021).
Sonuç olarak kişiler sosyal medya platformları gibi sanal ortamlarda birçok kişiyle etkileşim halinde olabilirler. Fakat kişinin kalabalık bir arkadaş listesine sahip olması ya da birçok takipçiye sahip olması onun yalnız olmadığı anlamına gelmemektedir. Tüm bunlar aslında kişinin gerçek hayattaki ihtiyaçlarını karşılamak için başvurduğu çözüm yollarından sadece bir tanesidir.
Kaynaklar
Coşkun, A. (2021). Dijital medya çağında yalnızlık. İksad Yayınevi.
Genel, M. G. (2021). Öğrencilerin sosyal medya tutumları ve yalnızlık algıları: Lise ve ön lisans öğrencileri üzerine bir araştırma . MANAS Sosyal Araştırmalar Dergisi, 10 (4), 2148-2159.
Güney, B. (2017). Dijital bağımlılığın dijital kültüre dönüşmesi:Netlessfobi. Electronic Journal of New Media, 1, 207-213.
Seki, T. & Kurnaz, M. F. (2021). Bireylerin dijital bağımlılıkları ile yalnızlık düzeyleri arasındaki ilişkinin incelenmesi: Bir meta-analiz çalışması. Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Dergisi.
Related Posts
Geleceğin Yapı Taşı: Çocuklukta Aile Sevgisi
Aile, temel davranış özelliklerinin kazanıldığı ve üyelerinin birbirleriyle...
Schadenfreude
Her gün yaşantımızda başka insanların çektiği acıları ve talihsizlikleri görürüz....
Travmatik Beyin Hasarlarında GörülenPsikopatolojik Sorunlar
Travmatik beyin hasarları dış bir etken ile meydana gelen, motor becerilerini...
AZINLIK ETKİSİ
Azınlık etkisi, Moscovici’nin de öncülüğünü yaptığı çalışmalarla birlikte sosyal...