Duygusal Zekanın Gelişimi
Duygusal zeka kavramı Daniel Goleman’ın 1995 yılında yazdığı ‘Duygusal Zekâ Neden IQ’dan Daha Önemlidir?’ kitabı sayesinde geniş kitlelere ulaşmıştır. Peki günümüzde birçok kişinin bahsettiği ve yeni dünya becerileri arasında da adını sıklıkla duyduğumuz duygusal zeka tam olarak nedir?
Duygusal zeka; kişinin duygularının farkında olmasını, duygularını yönetebilmesini, diğer kişilerin duygularını fark edebilmesini, sosyal ilişkileri başarıyla yürütebilmesini ve kişinin kendisini motive edebilmesini sağlar.
Duygusal zeka çeşitli faktörlere bağlı olarak gelişmektedir. Bunlar arasında en önemlileri yaş, aile ortamı ve cinsiyettir. Duygusal zekanın gelişimi bebeklikten itibaren başlar. Bebekler çeşitli yaş dönemlerinde çeşitli duyguları algılamaya başlarlar ve 2 yaşına geldiklerinde kendi olumlu ve olumsuz duygularını ifade edebilir hale gelirler. Bu nedenle kişinin duygularla ilgili ilk örnekleri aile ortamında öğrendiğini söyleyebiliriz. Ve aileler bazen kız ve erkek çocuklarını yetiştirirken onlara duygular hakkında farklı şekillerde yaklaşmaktadırlar. Örneğin kız çocuklarına daha çok duygu yüklü ifadeler kullanırlarken erkek çocuklarının ise duygularını ifade etmesi için pek fazla teşvikte bulunmazlar (Tuğrul, 1999).
Çocuklarına demokratik davranışlar sergileyen ebeveynlerin çocuklarının duygusal zeka puanı, otoriter ve ilgisiz davranışlar sergileyen ebeveynlerin çocuklarının duygusal zeka puanlarından daha yüksektir. Sonuç olarak; ebeveyn ile çocuk arasında kurulan sıcak ve güvene dayalı ilişki sayesinde çocuk ilerleyen yaşlarında kendisini nasıl göreceğini, başkalarının kendi hislerine nasıl tepki vereceğini, hisleri hakkında nasıl düşünmesi gerektiğini ve başkalarının duygularını nasıl okuyup ifade edeceğini öğrenmiş olur (Erdoğdu, 2008).
Duygusal zeka ile bağlanma stillerinin incelendiği bir araştırmada ise; ebeveynine güvenli bağlanan çocukların duygusal zeka puanları, güvensiz bağlananlara göre daha yüksektir (Görünmez, 2006). Bağlanma stilleri kişinin iş, aile ve aşk hayatlarında oldukça etkili olan ve birçok araştırmacı tarafından dikkat çeken bir konudur. Bu nedenle duygusal zeka ve bağlanma stilleri arasındaki ilişkiye yönelik bu bulguyu lider/yönetici seçimi, mesleki motivasyon ve iş tatmini gibi bireysel ve sosyal açılardan kişi üzerindeki etkisini göz ardı etmemek gerekir.
Kaynakça
Tuğrul, C. (1999). Duygusal zeka. Klinik Psikiyatri, 1, 12-20.
Erdoğdu, M. Y. (2008). Duygusal zekanın bazı değişkenler açısından incelenmesi. Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi, 7(23), 62-76 . https://dergipark.org.tr/en/pub/esosder/issue/6137/82335
Görünmez, M. (2006). Bağlanma stilleri ve duygusal zeka yetenekleri. (Doktora Tezi). Proquest Tez Yayıncılığı.
Related Posts
Door-in-the-face
Bir ‘’Uyma’’ Metodu; Yüzüne Kapıyı Çarpma Tekniği Psikolojide ‘’uyma’’...
MUNCHAUSEN SENDROMU
Munchausen Sendromu ismini, Karl Friedrich von Munchausen isimli onsekizinci...
İstem Dışı Körlük
Kalabalık bir sinemada boş yer arıyorsunuz. Birkaç dakika aradıktan sonra,...
Mükemmeliyetçilik
Mükemmeliyetçilik ile ilgili araştırmaların 20.yüzyıl sonlarına doğru başladığı...