Nehir Başında Ölüm: Narsistik Kişilik Bozukluğu
Kişilik, bireyin kedine has olan tavırları, hisleri ve fikirleri şeklinde tanımlanabilmektedir (Özçetin, Maraş, Ataoğlu ve İçmeli, 2008). Bölünmez ve değişmez olan, alışılagelmiş bu örüntünden sapma ise kişilik bozukluğu olarak adlandırılmaktadır (Karaaziz ve Erdem Atak, 2013). Amerikan Psikiyatri Birliği (2013), tarafından hazırlanan Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve Sayısal El Kitabı’nda (DSM) kişilik bozukları kendi içerisinde üç gruba ayrılarak tanımlanmıştır. Bu yazıda B kümesinde bulunan özsever (narsisistik) kişilik bozukluğundan bahsedilecektir.
Narsisizm günlük kullanımda yer edinmiş, anlamını bilen ya da bilmeyen insanlarca kullanılan bir kelimedir. İnsanlar konuşmaları sırasında narsisizm kelimesini burnu havada, kendini beğenmiş kişileri tanımlamak için kullanılır (Bolat, Ülker ve Demir, 2016). Kendine hayranlık, bağlılık ve birçok özelliği barındıran narsisizm kavramı, Yunan mitolojisindeki bir efsaneden ilham alınarak isimlendirilmiştir. Efsaneye göre, tanrıların dünya üzerinde olduğu zamanlarda, Echo adındaki bir peri, Narcissus adında bir avcıyı görür ve aşık olur fakat Narcissus, Echo’nun aşkını karşılık vermez. Echo, bu karşılıksız aşka dayanamaz, günden günde yok olur ve ölür, geriye sadece günümüzde ‘’eko’’ olarak ifade edilen sesi kalır. Bu duruma çok kızan tanrılar Narcissus’u cezalandırır. Bir gün avlanmaya giden Narcissus, su içmek için gittiği nehir kenarında kendi yansımasını görerek, aşık olur. Nehre yansıyan görüntüyü kaybetmemek için nehir başında günlerce kendisine bakar. Nehrin başında yavaş yavaş erir ve orada kendine duyduğu hayranlıkla ölür (akt. Selvi, 2018). Bu efsaneden etkilenerek, narsisizm kavramının psikoloji literatürüne girmesini sağlayan psikanalatik kuramcı Ellis, narsisizmi bireyin cinsel dürtülerini kendi varlığına yönelterek, kendisine hayranlık duyması olarak tanımlamıştır (akt. Karaaziz ve Erdem Atak, 2013).
Yapılan çalışmalara bağlı olarak, Freud’un narsisizmin her insanda bulunması gereken bir özellik olduğunu belirtmesine benzer birçok veriye ulaşılmıştır (Bolat, Ülker ve Demir, 2016). Rozenblatt (2002) bu verilere dayanarak narsisizmi normal ve anormal olmak üzere ikiye ayırmıştır. Normal narsisizm, yaşamın içerisindeki gücü oluşturandır. Kişinin kendisiyle, etrafındaki kişilerle olan ahengi ve etrafındaki bireylerin kendisinden beklediklerini yerine getirebileceğine olan inanç ve duygularını içermektedir (Rozenblatt, 2002). Patolojik narsisizmde ise kişi kendine güvenen bir imaj sergiler. Her ne kadar başkalarının kendileri hakkındaki fikirlerini, önemsemez gibi görülse de aslında başkalarının düşünceleriyle, içsel doyuma ulaşmaya çalışırlar (Karaaziz ve Erdem Atak, 2013). Normal narsisizm ve patolojik narsisizmi ayıran en temel nokta budur. Patolojik narsisizme sahip bireyler olumsuz benlik algılarını, kendileriyle ilgili hoşlarına gitmeyen herhangi bir şeyi, diğer insanlara yansıtarak, kendilerini rahatlatmaktadırlar. Kendilerini korumak için savunma mekanizması geliştirerek bu şekilde bir kişilik örüntüsünü var etmiş gibidirler (Rozenblatt, 2002). Kendilerini tehlike altında hissettikleri durumlarda ise saldırgan davranışlar sergileyerek kendi zayıf özelliklerini örtbas ederler (Kernberg, 1975).
Narsistik Kişilik Bozukluğu ise; bireyin, kendisinin eşi benzeri bulunmaz ve çok değerli olduğuna dair inançlarını içeren, hoşa gitmek ve eş duyum yapamamakla giden bir kişilik yapılanmasıdır (Ozan, Kırpınar, Aydın, Fidan ve Oral, 2008). Yapılan araştırmalar göz önüne alındığında; narsistik özellikleri olan bireylerin, kişilerarası ilişkilerinde karşısında bulunan kişiyi kendi istekleri ve ihtiyaçları doğrultusunda kullandığı, kendilerini oldukça önemli ve değerli buldukları için çevresindeki insanların da kendisini oldukça önemli ve değerli bulmasını istedikleri sonucuna ulaşılmıştır (Karaaziz ve Erdem Atak, 2013).
Kişilik bozuklukları göz önüne alındığında genellikle uzun süreli bir tedavinin gerçekleşeceği bilinmektedir. Tedavi genellikle ilaç, psikoterapi ve gerekli görüldüğü durumlarda kliniğe yatışların olmasıyla gerçekleştirilir (Eren, 2010).
Yazar:
Psikolog Fulya Toy
Referanslar:
1. Amerikan Psikiyatri Birliği. (2013). Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve Sayısal El Kitabı, Beşinci Baskı (DSM – V). (E. Köroğlu, çev.) Ankara: Hekimler Yayın Birliği.
2. Bolat, Y., Ülker, M. ve Demir, C. G. (2016). Kavramsal açıdan narsisizm ve eğitimde narsistik kişilik. Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, 9(46), 482-492.
3. Eren, N. (2010). Kişilik bozuklukları ve hemşirelik girişimleri – bölüm 1. Psikiyatri Hemşireliği Dergisi, 1(1), 33-38.
4. Karaaziz, M. ve Erdem Atak, İ. (2013). Narsisizm ve narsisizmle ilgili araştırmalar üzerine bir gözden geçirme. Nesne Psikoloji Dergisi, 1(2), 44-59.
5. Kernberg, O. (1975). Sınır Durumlar ve Patolojik Narsisizm. (M. Atakay, çev.) İstanbul: Metis Yayınları.
6. Ozan, E., Kırpınar, İ., Aydın, N., Fidan, T. ve Oral, M. (2008). Narsisistik kişilik bozukluğu: gelişim süreçleri ve yaşamı. RCHP, 2(1-2). 25-37.
7. Özçetin, A., Maraş, A., Ataoğlu, A. ve İçmeli, C. (2008). Deprem sonrası gelişen travma sonrası stres bozukluğu ile kişilik bozuklukları arasındaki ilişki. Düzce Tıp Fakültesi Dergisi, 10(2), 8-18.
8. Rozenblatt, S. (2002). In defence of self: the relationship of self – esteem and narcissism to aggressive behavior. (Yayınlanmamış Doktara Tezi). Long Island University, USA.
9. Selvi, K. (2018). Narsistik kişilik bozukluğunun, Adler’in aşağılık ve üstünlük kompleksleri açısından analizi: bir olgu çalışması. Ayna Klinik Psikoloji Dergisi, 5(1), 1-20.
10. Erişim Tarihi: 08.05.2022, https://www.freepik.com/free-vector/hand-drawn-flat-design-greek-mythology-illustration_25696212.htm#query=narcissus%20mythology&position=0&from_view=search
Related Posts
Travma Sonrası Stres Bozukluğu
Tıp literatüründe travma: insan vücudunun iskelet,deri,kafatası ve benzeri...
Kendini Gerçekleştiren Kehanet
Pygmalion etkisi şeklinde de adlandırılabilen kendini gerçekleştiren kehanet...
OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞUNDA OTİZM
Otizm nedir, nasıl anlaşılır, anne karnında tespit edilebilir mi? gibi sorular...
Geleceğin Yapı Taşı: Çocuklukta Aile Sevgisi
Aile, temel davranış özelliklerinin kazanıldığı ve üyelerinin birbirleriyle...