AMOK SENDROMU
Kaynaklarda “Koşan Amok veya Amok Koşucusu (Running Amok)” olarak isimlendirilen bu sendrom Malayca bir kelimedir. Kişinin ani bir şekilde gelişen atak ile karşısına çıkan herkese ayrım yapmadan saldırmasına, yaralamasına ya da öldümesine neden olur. Ayrıca bilinç kaybı veya cinnet geçirme hali olarak da tanımlanır.
Amok Sendromu İlk kez 1770 yılında Kaptan Cook tarafından çıktığı dünya yolculuğunda Malay kabilelerinde gözlemlenmiştir. 1849 yıllarında ise bu sendrom psikiyatrik bir durum olarak sınıflandırılmıştır ve yapılan incelemeler sonucu Amok’ un iki biçimi ortaya konmuştur. Bunlardan ilki yaygın olarak görülen Beramok’ tur. Kişi, hayatındaki birinin kaybını yaşadıktan sonra depresif duygudurum içerisine girer ve düşüncelere dalma dönemi ile birlikte saldırgan davranışlar görülür. İkincisi ise Amok’ tur. Psikotik bozukluk, sanrılı bozukluk, kişilik bozukluğu gibi psikopatolojik sorunlardan sonra şiddetli öfke duyma ve aşırı şiddet içeren tavırlar gösterme eğilimi gözlemlenmiştir (Martin vd., 1999).
Duygudurum bozuklukları, kişilik bozuklukları ve psikotik bozuklukları olan birçok birey gözönüne alındığında amok sendromu istatistiksel olarak nadir olarak görülen bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak mağdurlara, ailelerine ve topluluklara verdiği duygusal zarar nadir görülmesinin önüne geçer ve kalıcı bir etki bırakır. Amok ataklarının önlenmesi için altta yatan psikopatalojik bozuklukların tedavi edilmesi gerekmektedir. Amok sendromunun nedenlerinin büyük bir kısmında üzüntü, endişe ve depresyon süreçleri görülür. Ağır bir depresyon döneminden sonra ortaya çıkan bu rahatsızlık şiddet eğilimi ve ataklarla sonuçlanan disosiyatif bir ruh halinidir (Tiffon, Fernandez). Ayrıca iki cinsiyet arasında görülme olasılığı daha yaygın olan cinsiyet, erkektir.
Amaok sendromu, tam olarak nedeni bilinmese de bireyin büyüdüğü ortamın, kültürün ve sosyal ortamın koşullarına bağlı olarak şekillenen bir rahatsızlık olduğu düşünülmektedir. Kültürel faktörlere bağlı olduğunun düşünülmesinin sebebi ise öncelikli olarak ilkel kabilelere dayanılmasıdır. İlerleyen zamanlarda yaşam koşullarının iyileşmesi ve şiddetin azalmasıyla Amok hastalığının da görülme sıklığı azalmaya başlamıştır (Westermeyer, 1982). Ancak konuya ilişkin araştırmalar devam etmekte olup günümüzde modern ve endüstüriyelleşmiş toplumlar arasında da yeniden görülme ihtimali olduğu öne sürülmektedir.
Son olarak da cinnet geçirerek şiddet eğilimindeki davranışlara yönelen hastalar psikiyatrik muayeneden geçmelidir. Amok hastalığı teşhis edilen hastalara yatış yaptırılmalı, ilaç tedavisi başlanmalı ve bunun ile birlikte psikolojik terapi uygulanmalıdır.
REFERANS
Martin, M. L. S., D. M., D. J. (1999). Running Amk: A Modern Perspective on a Culture-Bound Sydrome. Prim Care Companion J Clin Psychiatry, 1(3), 66-70.
Tiffon, B. N., Fernandez, J. G. (2021).Amok Syndrome. Qualified Perspectives on an Aggressive Reaction of a Pathological Impulsıveness in The Perpetration of a Double Crime With a Firearm. ASEAN Journal of Psychiatry, 22(2), 1-5
Westermeyer, J. (1982). Amok. Friedman, C. T. H., Faguet R. A. (eds.), Extraordinary Disorders of Human Behavior (ss.173-190). New York, NY: Springer. https://doi.org/10.1007/978-1-4615-9251-8
Related Posts
‘Stockholm sendromu’: Psikiyatrik tanı mı yoksa şehir efsanesi mi?
1973 yılında İsveç’in Stockholm kentinde firari bir mahkum dört banka çalışanını...
MUNCHAUSEN SENDROMU
Munchausen sendromu, Asher tarafından 1951 yılında hastanelerarası dolaşarak ve...
Peter Pan Sendromu
Büyüme; boy uzaması, kilo alıp verme ve organlarda olan hacimsel değişimleri...
GELİŞME DÖNEMİNDEKİ ÇOCUKLARDA NEVROTİK BELİRTİLER
Gelişme çağında görülen nevrotik belirtiler bilişsel bozukluklardan çok davranış...