Epilepsinin Psikolojik Etkileri Nelerdir?
“Sara hastalığı” olarak da bilinen epilepsi, geçmişten günümüze en sık rastlanılan nörolojik hastalıklardandır. Tekrarlayan, epileptik nöbetlerle kendini gösteren bu hastalık bireyin motor aktivitesinde, duyumunda, algısında, bilincinde, duygusunda ve davranışında bozulmalara sebep olmaktadır. Diğer bir ifade ile epilepsi; nöbetlerle ortaya çıkan, bireyi psikolojik ve sosyal yönlerden etkileyen beyin hastalığıdır (Karaca, Durna, 2018).
Epilepsi hastalarının yaşam kalitesindeki düşüşler, intihar düşünceleri ve psikososyal sorunlar epilepsisi olmayan hastalara oranla daha fazla görülmektedir. Psikososyal sorunlara baktığımızda karşımıza çıkan sorunlar şunlardır; sosyal adaptasyon ve sosyal izolasyon sorunları, iş bulmada zorluk, günlük rutin işlerde ve okul performanslarında düşüş, benlik saygısında azalma, cinsel sorunlar, sosyalleşmenin ve evliliklerin bozulmasıdır. Bu sorunların yaşanmasındaki en büyük etken ise hastaların nerede ve ne zaman nöbet geçireceklerini, bilinçlerini kaybedip kaybetmeyeceklerini ve nöbetlerinin kontrol altına alınıp alınmayacağını bilmemelerinin korkusudur (Görgülü, Fesci, 2011).
Psikososyal yöndeki sorunlara detaylı olarak bakar isek psikopatolojik durumların ortaya çıktığını görürüz. Bunlar ise; uyku bozukluğu, depresyon, panik atak, obsesif kompulsif bozukluk, anksiyete, agresif bozukluk ve epizodik dis kontrol bozukluğu gibi tedavisi ve önlenmesi önem taşıyan psikopatolojik durumlardır. Epilepsi hastalarının sağlıklarını geri dönüşü olmamak üzere kaybettiklerini düşünmeleri, ölüm korkuları ve hastalığın kronikleşmesi akut ya da kronik stres yaşamalarına da sebep olmaktadır. Antiepileptik ilaçlardan dolayı kronik yan ektilerden de şikayet edilmektedir (Raguraman, Wadoo, 2006).
Epilepsi hastalarının, hastalıklarını gizlemelerine neden olan sorunlardan biri stigmadır. Stigma, toplumun yapmış olduğu ayrımcılık ve önyargılı tutumlarından kaynaklanan ve hastalıktan daha çok zarar veren bir durumdur. Bu nedenle psikososyal sorunların önlenmesi, hasta ve ailesine sosyal destek verilmesi önemlidir (Karaca, Durna, 2018). Ayrıca çocukları epilepsi tanısı almış ailelerde bu tanıyı kabullenme aşaması oldukça zordur ve ailede psikolojik stres oluşturur. Bu stres durumu ebeveynlerde birbirinden farklılık gösterebildiği için ilişkileri bozulabilir (Hills, 2007). Epilepsi, toplumca yanlış bilinen bir hastalık olduğundan ailelerin toplumdan uzaklaştığı ve hastalığı sakladığıda görülmektedir. Ebeveynin aşırı korumacı tutumu çocuk üzerinde güvensizlik oluşturur bu da nöbetlerden daha tehlikelidir (İpek, 2013).
Sonuç olarak, epilepsi hastalarının tedaviye uyum sağlamaları için ailelerin, nörologların ve ruh sağlığı çalışanlarının hastalarla birlikte iş birliği içinde olması gereklidir. Yaşanılan nöbet geçirme korkuları, psikososyal ve psikopatolojik sorunlar üzerinde çalışarak epilepsi hastalarının yaşam kalitesini arttırmaya odaklanılmalıdır. Bireylerin, ailelerin ve toplumun bu konuda bilinçlendirilmesi ve farkındalık oluşturulması da öncelik verilmesi gereken konulardandır (Oto vs. ark, 2005).
Referans
Görgülü, Ü., Fesci, H. (2011). Epilepsi ile Yaşam: Epilepsinin Psikososyal Etkileri. Göztepe Tıp Dergisi, 26(1), 27-32.
Hills, M.D. (2007). The Psychological and Social İmpact of Epilepsy. Neurology Asia, 12(Supplement 1), 10-12.
İpek, M. (2013). Epilepsinin Psikososyal Yaşam Üzerine Etkisinin ‘Washington Psikososyal Nöbet Ölçeği ile Değerlendirilmesi. Pamukkale Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Nöroloji Anabilim Dalı. Denizli.
Karaca, A., Durna, Z. (2018). Epilepsi Hastasına Psikososyal Destek. Gümüşhane Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi, 7(1), 218-225.
Oto, R., Apak, İ., Arslan, S., Yavavlı, A., Altındağ, A., Karaca, E. E. (2004). Epilepsinin Psikososyal Etkileri. Klinik Psikiyatri, 7, 210-214.
Raguraman J, Wadoo O. (2006). Unravelling The Psychological Shadows of Epilepsy. JK- Practitioner, 13(4), 248-250.
Related Posts
Travma Ve Limbik Sistem
Travma ve Limbik Sistem Limbik Sistem Nedir? ‘Limbik Sistem’ terimi Paul...
DİSSOSİYATİF KİMLİK BOZUKLUĞU
DKB Nedir? Yaygın olarak ‘Çoklu Kişilik Bozukluğu’ olarak bilinen...
Stockholm Sendromu
1973 yılında İsveç’in Stockholm kentinde firari bir mahkum dört banka çalışanını...
GELİŞME DÖNEMİNDEKİ ÇOCUKLARDA NEVROTİK BELİRTİLER
Gelişme çağında görülen nevrotik belirtiler bilişsel bozukluklardan çok davranış...