Door-in-the-face
Bir ‘’Uyma’’ Metodu; Yüzüne Kapıyı Çarpma Tekniği
Psikolojide ‘’uyma’’ davranışı , ‘’ doğrudan bir isteğe yanıt olarak bir kişinin davranışında değişiklik’’ (APA dictionary of psychology, 2007) olarak tanımlanmaktadır. İsteklere uyumu artırmak için çeşitli teknikler geliştirilmiştir. Bu tekniklerden bazıları kişinin tutumunu değiştirerek uyumu artırsa da, diğerlerinin temel amacı davranış değişikliğidir. Davranış temelli değişikliği benimseyen tekniklerden bir tanesi ‘Door-in-the-face’ yani ‘Yüzüne Kapıyı Çarpma Tekniği’ dir.
Yüzüne Kapıyı Çarpma/ Yüz Tekniği Nedir?
Yüz tekniği iki aşamalı bir tekniktir. İlk olarak kişi karşısındaki kişiye ‘büyük’ ve ‘mantıksız’ bir istekte bulunur. İsteğin reddedileceğinin yani ‘yüzüne kapının çarpılacağının’ farkındadır. Talebin asıl sebebi ikinci istek olan ‘hedef’ istektir. İkinci tamamen yeni bir istek değil, fakat ilk isteğin daha küçük ve mantıklı bir versiyonudur. Ancak bu teknik, iki talep arasında bir gecikme olmadığı zaman verimlidir. Yapılan çalışmalarda Yüz tekniğinin uyum davranışını arttırdığını bulmuşlardır. Ek olarak, Cialdini (1975) araştırmalarında ‘’ reddedileceği kesin olan ilk talepte bulunmanın ve ardından daha küçük bir talebe geçmenin, hedef kişinin ikinci talebi kabul etme olasılığını önemli ölçüde artırdığı’’ nı tespit etmiştir (s.209).
İkinci İstek Neden Daha Fazla Kabul Edilebilir?
Kişilerin, ikinci talebi kabul etmelerinin nedeni olarak birkaç teori ortaya konmuştur. Genel olarak bakıldığında ‘’ karşıklılık, suçluluk ve sosyal sorumluluk teorileri, meşru bir kaynaktan yardım aramaya yönelik ilk girişimi reddeden bireylerin, ikinci talebe uymak için kişisel ve/veya sosyal bir sorumluluk hissettiklerini’’ öne sürer. (Feeley et al.,2012 ,s.319)
Referanslar
Feeley, T. H., Anker, A. E., & Aloe, A. M. (2012). The Door-in-the-Face Persuasive Message Strategy: A Meta-Analysis of the First 35 Years. Communication Monographs, 79(3), 316–343. https://doi.org/10.1080/03637751.2012.697631
Cialdini, R. B., Vincent, J. E., Lewis, S. K., Catalan, J., Wheeler, D., & Darby, B. L. (1975). Reciprocal concessions procedure for inducing compliance: The Door-in-the-Face technique. Journal of Personality and Social Psychology, 31(2), 206-215.
VandenBos, Gary R. 2007. APA dictionary of psychology. Washington, DC: American Psychological Association.
Guéguen, N., Jacob, C., & Meineri, S. (2011). Effects of the Door-in-the-Face technique on restaurant customers’ behavior. International Journal of Hospitality Management, 30(3), 759–761. https://doi.org/10.1016/j.ijhm.2010.12.010
Learn Moreİstem Dışı Körlük
Kalabalık bir sinemada boş yer arıyorsunuz. Birkaç dakika aradıktan sonra, sonunda bir tanesini bulup oturuyorsunuz. Ertesi gün, arkadaşlarınız tiyatroda neden onları görmezden geldiğinizi soruyor. Size el sallamalarına rağmen, siz onlara doğru baktınız ama onları görmediniz. Kalabalık bir salonda arkadaşlarımızı gözden kaçırdığımız gibi, bazen çevremizdekilerin görünümündeki değişiklikleri fark etmeyebiliriz. Hepimiz bir arkadaşımız saçını kestirdiğinde fark edememek gibi bir deneyim yaşamışızdır. Etrafımızdaki her şeyi algıladığımızı ve hatırladığımızı hissediyoruz ve ara sıra görsel ayrıntılara karşı ‘’kör’’ olmayı alışılmadık bir istisna olarak görüyoruz.
Görsel entegrasyon ve yön değiştirme üzerine yapılan son çalışmalar, bir bakış açısına göre çevremizin detaylarından şaşırtıcı bir şekilde habersiz olduğumuzu ortaya koyuyor. Dikkat başka bir nesneye veya göreve çevrildiğinde, kişiler genellikle beklenmedik bir nesneyi algılamakta başarısız olabilirler. Bu durum ‘istem dışı körlük’ olarak adlandırılan bir fenomendir. İstem dışı körlük görsel bir fenomen olmasına rağmen, işitsel ve dokunsal karşılıkları da vardır; örneğin, “dinlemiyorsak”, bize söylenen bir şeyi çoğu zaman duymayız.
Tüm istem dışı körlük görevleri (ve bunların gerçek dünyadaki benzerleri) aşağıdaki özellikleri paylaşır;
1. Gözlemci, birincil görev dediğimiz, dikkat gerektiren bir görevle meşguldür. Birincil görev, odaklanmış dikkat gerektirdiği sürece herhangi bir şey olabilir.
2. Her görev, gözlemci birincil görevi yerine getirirken meydana gelen beklenmedik bir olayı içerir. Beklenmeyen olay, birincil dikkat gerektiren görevle meşgul olmayan kişiler için açık olmalıdır. Ayrıca olay yeni, ayırt edici veya olağandışı bir şey olarak hemen tanımlanabilmelidir, böylece insanlar sorulduğunda bunu rapor edebilirler.
3. Kritik olay gerçekten beklenmedik olmalıdır. Olaylar beklendiğinde, birincil görev ve kritik olay arasında dikkat kaynaklarını farklı şekilde tahsis ederiz, bu da dikkatin fark etmedeki rolünü yorumlamayı zorlaştırır.
Referanslar
Jensen, M. S., Yao, R., Street, W. N., & Simons, D. J. (2011). Change blindness and inattentional blindness. WIREs Cognitive Science, 2(5), 529–546. https://doi.org/10.1002/wcs.130
Mack, A. (2003). Inattentional Blindness. Current Directions in Psychological Science, 12(5), 180– 184. https://doi.org/10.1111/1467-8721.01256
Simons, D. J., & Chabris, C. F. (1999). Gorillas in our midst: sustained inattentional blindness for dynamic events. Perception, 28(9), 1059–1074. https://doi.org/10.1068/p2952
Learn MoreSchadenfreude
Her gün yaşantımızda başka insanların çektiği acıları ve talihsizlikleri görürüz. Bu acılara ve talihsizliklere çekilmemizin nedenlerinden biri onlara karşı duyduğumuz empatidir. Normalde insanların yaşadığı acılar, üzüntüler bizi üzerken, yaşadıkları güzel şeyler de mutlu eder. Fakat, duygularımız olağan ve hatta uygun görünen şeylere ters düşebilir. Kötü talihlere sahip olan insanlara üzülmek yerine başka tatsız duygular hissedebiliriz.
Nedir bu ‘tatsız duygu’?
Bu tarz durumlarda tatsız duygular aslında schadenfreude dediğimiz yani ‘’başka birinin talihsizliğinden, acısından memnuniyet ve zevk hissetme gibi zıt duygulardır’’ (Random House Webster’s Unabridged Dictionary, 1998, 1713). Diğer insanların başına gelen talihsizliklerden zevk duymak rahatsızlik verici olabilir çünkü insan doğasının tatsız bir yönünü vurgular, özellikle de bu zevk kötü niyetli ve neşeli göründüğü zaman.
‘Shadenfreude’ neden olur?
- İnsanlar başka birinin talihsizliğinden kazanç elde etmek isteyebilir ve bu durum onlara zevk verebilir. Zevk kişisel çıkarlara verilen doğal bir reaksiyondur. Fakat, başkalarının acı çektiğini görmek, doğrudan rekabet yoluyla aktif olarak kazanılmadığı için daha sinsi ve dolayısıyla gayri meşru bir zevk sağlar
- Sonucun hak edilmesi ile adaletin sağlanmasından dolayı ortaya çıkan genel memnuniyet duygusu arasında güçlü bir bağlantı Schadenfreude’nin oluşması için olanak sağlar. Çoğu zaman, başka bir kişinin talihsizliği ‘’hak edilmiş’’ olarak algılanabilir ve bu durum, ne kadar karşıdaki kişi acı çekerse çeksin, sevindirici olabilir çünkü kişinin başına gelen talihsizliği ‘hak ettiği’ düşünülür.
- Schadenfreude için olgunlaşan koşulları yaratmada kıskançlığın rolü büyüktür. Her ne kadar schadenfreude zevk verici olurken, kıskançlık acı verici olsa da, kıskançlık schadenfreude’nin oluşması için önemli bir faktördür. Üçüncü neden aslında schadenfreude için ilk iki açıklamayı yansıtır. Kıskanılan bir kişinin başına gelen talihsizlik, diğer şeylerin yanı sıra, hoş bir kişisel kazanım ve öznel ama tatmin edici bir hak etme duygusuna yol açabilir.
Referanslar
Smith, R. H., Powell, C. A. J., Combs, D. J. Y., & Schurtz, D. R. (2009). Exploring the When and Why of Schadenfreude. Social and Personality Psychology Compass, 3(4), 530–546. https:// doi.org/10.1111/j.1751-9004.2009.00181.x
Leach, C. W., Spears, R., Branscombe, N. R., & Doosje, B. (2003). Malicious pleasure: Schadenfreude at the suffering of another group. Journal of Personality and Social Psychology, 84(5), 932–943. https://doi.org/10.1037/0022-3514.84.5.932
Smith, R. H., Turner, T. J., Garonzik, R., Leach, C. W., Urch-Druskat, V., & Weston, C. M. (1996). Envy and Schadenfreude. Personality and Social Psychology Bulletin, 22(2), 158–168. https:// doi.org/10.1177/0146167296222005
Random House Webster’s Unabridged Dictionary. (1998). New York, NY: Random House.
Learn More